Elin oğlu ağızlarını bile açtırmaz, açsalar bile nereye kadar. Tabi onları homofobiye cesaretlendiren de kurban çocukların mecburiyet ve iyi niyetlilikleri. Tabi homofobiye maruz kalan ve mağdur eden taraf olarak herkesin bir yapısı var diyerek, herkesi kendi bakış açısına göre haklı görebiliriz ama insanın yapısına uygun yaşamına müdahale edilerek onun mutsuz olmasına sebep olmanın haklı bir tarafı olamaz.
İnsanoğlu evrimini tamamlayamadığı için bencilliğinden dolayı çelişkiler yumağı. Akıl ve mantık olsaydı, insan dogmalara inanmaz ve çevresini mutsuz etmezdi. Maneviyatla insanların ruhlarını iyileştirmelerine bir şey diyemem evrimsel süreç gereği ama hayatın gerçekleriyle barışık olamamanın tek sebebinin kapasite meselesi olduğuna inanıyorum. İnsanın yapısına uygun içinden geldiği gibi yaşama hakkının, özgürlüğünün, kendini gerçekleştirerek mutlu olmasının DOGMAlar üzerinden önüne geçilmesinin akıl ve mantık çerçevesinde başka bir açıklaması olamaz. Bir insanın cinsel anlamda kendisini mutlu olacak şekilde gerçekleştirmesinin kimseye zararı yok ki. Burada sorgulanması gereken eşcinsellik değil, insanların bilinmezler üzerinden başkalarının yaşama hakkını kısıtlamaya çalışması.
Bakınız, ben dogmatik insanlara laf anlat(a)mam! VE KENDİME DE MÜDAHALE ETTİRMEM ASLA ÖLÜMÜM PAHASINA. Bu benim kendime olan saygısızlğım olur, onursuzluğum olur. Kimse de yaşama biçiminden dolayı söylediklerimden alınmasın. İçinde yaşadığımız külütüre olan bağımlılıklarımız olabilir ama özgürlük için bağımsızlğımızı kazanmak en doğru yol bence. Şunu da unutmayalım; her olumsuzluk veya mutsuzlukta kendi parmağımız da olabilir. Nelerden vazgeçiyoruz, nelerden vazgeçemiyoruz; bunlar yaşamımızda belirleyici unsurlar.
Ben özgürlük için her şeyden vazgeçtim ama sonra gördüm ki, kendim için vazgeçtiklerimi kaybetmemişim. İnsan kendini kazanınca, çevresindeki her şey olduğu gibi yerinde duruyor ve insanın kendine duyduğu saygı, çevresinin de ona nasıl davranacağının 1 numaralı belirleyicisi oluyor. Benim; ailem, çevrem, içinde yaşadığım ortamın beni kabul etmelerinde hoşgörülü olmaları bir noktaya kadardır, beni, ben olarak kabul ettiren kendime inancımdan dolayı, kendi inadımdan başka hiçbir şey değildir.
Baskılarla mücadele etmek kolay olmayabilir ama özgürlük gibisinin olmadığını herkes biliyor da, hayata geçiremiyor işte. Biraz sert konuşacağım ama, eğer benim üzerimde dünyanın en inatçı baskısı olsa da, tabi kaçmak da olabilir işin içinde ama herkesin gözünün içine soka soka özgürlüğümü kazanırım ya da ölürüm! Özgürlüğüm için her şeyi, herkesi bir kalemde silerim. Çünkü bana saygı duymayana karşı ben iyi olarak hiçbir şey hissetmem. Çok zeki değilimdir ama iyiniyetlliğimin üzeirnden insanların kendilerini gerçekleştirmelerine müsade edecek kadar salak değilim. Beni salak yerine koyanlarla aynı havayı teneffüs edeceğime, yapayalnız olmayı tercih ederim.
Kendi anlayışıma göre olması gereken anne ve babalığı da tarif ederek noktayı koyayım; Beni olduğum gibi kabul edecek veya benim yapımı anlayamasa da anlayış gösterecek kişiler ebeveynim olabilir. Yoksa onlara karşı zerre sevgi ve saygı hissetmem. Beni vareden kişilerin bile benim sevgi ve saygımı hak etmeleri için, beni olduğu gibi kabul etmeleri, benim her şeyime saygı duymaları gerekir. Duymuyorlarsa, cahilliklerle uğraşamam.
Sonraki konularımızdan başlıklar...
Dogmatizm eşcinsellerde homofobi olarak mi yansıyor?
Homofobik ebeveynler aslında eşcinsel mi oluyor?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder